ÇANAKKALE TÖRENİ

Atatürk'ün, tarihsel gerçeklerden kaynaklanan şu sözleri, milli mücadele döneminde yaşananların gerekçelerini ve gerçekleri bire bir yansıtır: "Özellikle bizim ulusumuz, ulusal anlayışa sırt çevirmenin çok acı cezalarını gördü. Osmanlı İmparatorluğu içindeki çeşitli topluluklar, hep ulusal ilkelere sarılarak, ulusçu ilkenin gücüne dayanarak kendilerini kurtardılar. Biz ne olduğumuzu sopa ile içlerinden kovulunca anladık. Gücümüzü yitirdiğimiz anda, bizi aşağıladılar, küçük gördüler. Anladık ki, suçumuz kendimizi unutmamızmış. "

 Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.” diyordu Mustafa Kemal Atatürk. Vatanın ve milletin uğradığı haksızlıklara karşı, bir liderin seslenişiydi bu evlatlarına ÇANAKKALE’de.

 “Yurtta barış dünyada barış” Ata’nın gerçek gayesiydi aslında; insanlık, kahramanlık, dostluk, hatta kardeşliğin tarihe yazıldığı bir destandı bu savaş.O, sadece kahraman bir asker, başarılı bir komutan, eşsiz bir lider değildi; o, yüreğinde yaşattığı insancıllığı da miras bıraktı bize.

 

Gün ağarırken siperlerde

Karanlık eriyip gidiyor 
Zaman hep o tekinsiz zaman…
Ve ölümün keyfine bırakılmış

Nice canlar, nice evlatlar…
Uzanıp sere serpe toprağa
Çanakkale’nin delik deşik bağrına …

 diyor bir şair savaş yıllarına, çekilen acılara, kendini, sevdiklerini feda eden Türk evlatlarına ithafen

 

Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın,

Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.

Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,

Bir vatan kalbinin attığı yerdir!

 diye sesleniyor bugünün gençlerine başka bir şair de, çekilenleri unutturmamak adına…  Kıymet bilmek, korumak, iyi bilmek geçmişi, sıkı sıkı sarılmak bugüne, dimdik ayakta durabilmek için gelecekte. Osmanlı,  göz yumduğu oyunun bedelini binlerce vatan evladına ödetmişti ama Türk milleti Ata’sıyla omuz omuza verip zaferle çıktı Çanakkale Savaşı’ndan. Türkiye Cumhuriyeti, özgür yaşamayı çoktan hak eden işte böyle bir ulusun içinden doğdu. Ve bilinmelidir ki bu ulus, “Çanakkale”yi yeni Türkiye’nin ön sözü kabul ettiği sürece; onurlu, namuslu, çağdaş bireyler yetiştirecek, yüce Ata’mızın gösterdiği hedeften şaşmayan güçlü ve yüksek karakterli muhafızlarla dünya durdukça var olacaktır.18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103. yıl dönümü nedeniyle Marmara Koleji, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü olarak düzenlediğimiz törende, bu destanın yaratıcıları, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve aziz şehitlerimiz huzurunda saygı duruşunda bulunuldu,  ardından İstiklal Marşı’mız okundu. Tiyatro, oratoryo, müzikli drama, türkü dinletisi gibi parçalardan oluşan gösterimizde birçok öğrenci görev aldı. Programımız, “Atatürk Marşı” ile son buldu. Törenimize katkısı olan tüm gençlerimize teşekkür ediyor, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle anıyoruz.